Dijital Dönüşüm” kavramı, son yıllarda, turizm sektörünün en çok kafa yorduğu konuların başında geliyor. Dijital dönüşüm, turizm sektöründe rezervasyon öncesi pazarlama faaliyetleri, fiyatlama, online rezervasyon süreçleri, konaklama deneyimi, konaklama sonrası CRM ve müşteri ilişkileri gibi uzun bir iş sürecinin heranını planlamak, uygulamak ve analiz etmek için tüm imkanı sunuyor. Yapay zeka uygulamalarının daha aktif olarak kullanılmaya başlanmasıyla, verinin yorumlanması ve aksiyon alınması süreçlerinde de önemli noktalara geldiğimizi düşünüyorum. Kısaca “Dijital Dönüşüm”, turizm sektörüne maliyetlerde tasarruf, daha fazla rezervasyon, hatasızlık, müthiş bir hız ve yüksek müşteri memnuniyeti olarak geri dönüyor.
“Dijitalleşme en iyi destekçimizdir”
Turistik bir aktivitenin her anının uçtan uca dijital olarak planlanıp, denetlenebilir olmas “insan hatası” unsurundan arındırılması anlamına da geliyor. Ancak buradaki kilit cümle şu: “ınsan”dan değil, “insan hatasından” arındırma. Distopik bakış açıları, makinenin insanın yerini alacağı konusunda büyük korkular oluşturuyor. Ben buna katılmıyorum. Türkiye turizmi, pandemi, yasal zorunluluklar, dünya pazarıyla rekabet vb. nedenlerle her yıl dijitalleşme düzeyini artırıyor. 10 yıl öncesine göre otellerden acentelere, restoranlardan eğlence mekanlarına kadar tüm turizm işletmelerinin iş yapış şekilleri “çağ değiştirdi”. Oysa ufak bir araştırma ile turizm sektörünün müthiş bir insan kaynağı arayışı içinde olduğunu farkedebilirsiniz. Bu durumun pek çok nedeni var. ister pandemi deyin, ister vizyonsuzluk, ister ekonomik çıkmazlar. Ama benim çıkardığım sonuç şu; dijitalleşmenin hız kazanması, insan kaynağına daha az ihtiyaç duyulması anlamına gelmiyor, ihtiyacın “niteliğinin” değişmesi anlamına geliyor.
Dijital okuryazarlık
Bunu çok basit bir örnekle somutlaştırmak istiyorum. Bugün bir kat hizmetleri görevlisi için işe alım yaparken temel düzeyde “dijital okuryazarlık” bekleniyor. Bazı kişilere bu tuhaf gelebilir. Ancak bünyelerinde web tabanlı dijital iş yönetimi sistemleri kullanan oteller için bu bir zorunluluk. Çünkü personelin, kendi cep telefonundan ya da interneti olan bir cihazdan, odanın temizlik/ kirlilik durumunu, minibar bilgisini, arıza bildirimlerini gerçekleştirebilmesi, kendine atanan görevleri takip edebilmesi hatta yeni iş emirleri oluşturabilmesi bekleniyor. Aynı durum servis elemanları, teknik servis çalışanları ve mutfak ekibi için de geçerli. Dijitalleşmenin çok etkin olduğu rezervasyon süreçlerinde neden hala “Çağrı Merkezleri” işletmelerın göz bebeği sizce. Çünkü turizmin merkezinde insan vardır. Geleceği şekillendirmek Bu noktada, biraz önce değindiğim “nitelik” kavramı ön plana çıkıyor bence. Dijitalleşme sayesinde online rezervasyon sistemleri sayesinde online satış kanallarınızdan gelen tüm rezervasyonlarınızı doğrudan ön büroya düşürebilir ve short’ta kalma sıkıntısından kurtulabilirsiniz. Buraya kadar çok iyi. Ama resepsiyondaki personelinizin misafire gülümsemesini, sorularına yetkin cevaplar vermesini, mutfak şefinizin masalar arasında dolaşıp tariflerini paylaşmasını dijitalleşmeyle sağlayamazsınız. Aynı durum işletmenizin geleceği ile ilgili stratejik kararlar verme aşamasında da geçerli. Forecast raporlarını anlamlandıramayan, doluluğun doğru fiyatlama kavramından daha önemli olduğunu zanneden, CRM’ın doğum günü kutlama mesajı göndermek olduğunu düşünen vizyonsuzluğu hayatımızdan çıkarmalıyız. Dijitalleşme, profesyonel bakış açısını beraberinde getirmek zorunda. Tüm turizm eğitimini güncel yaklaşım ve teknoloji tabanlı hale getirmeliyiz. Bu düşünce tarzının etkilerini sadece turizm alanında değil, hayatımızın her anında göreceğimize eminim. Çünkü doğru eğitilmiş turizmci, sürdürülebilirlik, yeşil turizm ve hizmet kalitesi kavramlarını ıçselleştırerek sektöre giriş yapacak. Bulunduğu destinasyona ekonomik ve çevresel katkıları yadsınamaz olacak
Turizm sektörünün dijitalleşme sürecinin en önemli ayağı olan bizim gibi yazılım firmalarının bu konuda önemli görevleri olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle Elektraweb otel Programı olarak turizm eğitimi veren 193 adet üniversite, MYO ve liseye programımızı ücretsiz olarak veriyoruz. Kaynak kitap yazan hocalarımıza yoğun bilgi aktarımında bulunuyoruz. Bilim-kurgu filmlerine yolculuk Önümüzdeki süreçte mobil kullanım oranlarının yüzde yüze yaklaşacağı görülmektedir. Kişiyi odağına alan çözümlerle, artırılmış gerçeklik ve giyilebilir teknolojiler daha ulaşılabilir ve yaygın kullanımda olacaktır. Bilim-kurgu filmlerindeki birçok şey gerçekleşirken dijital seyahat arkadaşınız sayesinde kendinizi şehirdeki en çok seveceğiniz lokantada bulmanız, arkadaşınızın sizin yerinize menüdeki en favori seçenekleri seçmesi, giyilebilir teknolojilerle dil farkı sorununun ortadan kalkması muhtemeldir. Yapay zeka sayesinde kişiye özel turizm döneminden bahsedebiliriz. Gezimiz bize özel dikilmiş bir elbise gibi olacak, görmek istediğimiz destinasyonlar, rezervasyon yapma ve tatilimizi geçirme, konaklama yöntemimiz tam da bizim istediğimiz hale gelecektir.